Büyük Birlik Partisi Genel Başkan Yardımcısı Bülent İspir, , "Narin Güran ve devlet korumasına alınması gereken başka çocuklarımız" diyerek önemli mesajlar verdi. İspir, açıklamasında şu görüşlere yer verdi;
"Narin kızımızın, ortadan kaybolduktan ancak 19 gün sonra cansız bedenine ulaşılması ve hunharca bir cinayete kurban gittiğinin anlaşılması, milletimiz nezdinde büyük bir infiale yol açmıştır. Bugün itibariyle toplumun bütün kesimleri yürekleri dağlanmış bir vaziyette, bu cinayetin bütün sorumlularının bir an önce ve en ağır şekilde cezalandırılmasını, talep etmektedir. BBP de de Genel Başkanımız sayın Mustafa Destici başta olmak üzere, bütün organlarıyla süreci yakından takip etmektedir.
Daha önceki benzer vakalarda gösterdiğimiz tepkilere ve takındığımız tavıra paralel olarak, bu hadisede de idam dışındaki hiçbir cezanın kamu vicdanını asla tatmin etmeyeceği konusundaki duruşumuz çok nettir. Bu vesileyle, terör, kadın ve çocuk cinayetleri ve istismarı suçları için idam cezasının getirilmesi konusundaki uyarılarımızı bir kez daha tekrarlıyoruz.
Tabi ki, uyarılarımızın bir an önce karşılık bulması ve idam cezasının yakın zamanda tekrar yasalarımıza girmesi halinde geriye işleyemeyeceği için, bu hadisedeki failler mevcut yasalar üzerinden cezalandırılacaktır. Şehit Liderimiz Muhsin Yazıcıoğlu ve Genel Başkanımız sayın Mustafa Destici’nin her fırsatta yapmış olduğu uyarılarınkarşılık bulamamasının bir sonucu olarak vicdanları derinden yaralamaktadır. Bu aşamada müebbet cezalarının hiçbir indirime tabi tutulmadan uygulanmasını talep ve takip etmekten başka çare kalmamıştır.
Şu an itibariyle, bütün kamuoyu, bu cinayetin tamamen aydınlatılmasına ve faillerinin en ağır şekilde cezalandırılmasına odaklanmıştır. Bizim, Türk yargısının bu hadisede adaleti kusursuz bir şekilde tecelli ettireceğine olan inancımız tamdır. Fakat, mesele sadece bu hadise üzerinden gösterdiğimiz anlık tepkilerden çok daha büyük ve derin bir meseledir.
Adalet Bakanlığı verilerine göre 2023 yılında sadece çocukların cinsel istismarı için açılan dava sayısı altmış binin üzerindedir. Tabi ki konunun hassasiyeti bakımından gizlenen veya gizlenmek zorunda kalınan vaka sayısı bundan çok daha fazladır. Esasen çocuk istismarı, birçok boyutuyla (şiddet, cinsel istismar, eğitim hakkı, çocuk işçi vs.) bütün dünyada vuku bulmakta ve çözüm çabaları bütün hızıyla sürmektedir. Bu konuda Birleşmiş Milletler, Dünya Sağlık örgütü gibi uluslararası kuruluşlar ve her bir ülkenin ilgili bakanlık ve kurumları yoğun bir çaba harcamakta ve üniversitelerde halen sayıları on binleri aşan akademik çalışmalar yapılmaktadır. Yine bazı AB ülkelerinde çocuk koruma yasaları çok katı bir şekilde uygulanmakta ve çocuk hakları bağlamında gerektiğinde çocukları kendi ailelerinden bile koruyacak tedbirleri almaktadır.
Tabi bizim Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığımız ve bağlı kurumlar ve de ilgili yasalar üzerinden yürüttüğümüz benzer politikalarımız mevcuttur. Fakat bu verilerden de anlaşılıyor ki bu konuda çok daha fazla işler yapmak daha etkili ve hatta dünyaya da örnek teşkil edecek politikalar geliştirmek zorundayız.
Kanaatimce, bu konuda sayın Cumhurbaşkanı’mızınhimayelerinde, ilgili bakanlıklar, TBMM, siyasi partiler, sivil toplum örgütleri ve üniversiteler daha fazla inisiyatif alarak büyük bir hareket başlatmalıdır. Meselenin bütün yönleri dünyadaki örnekleri ile birlikte çok ciddi bir şekilde araştırılmalı ve gerçekleşmesi mümkün bütün çözüm önerileri dikkatle incelenmelidir. Bu süreç uzun soluklu bir toplumsal mutabakat sürecine dönüşmek zorundadır. Fakat çok kısa zamanda uygulanacak acil eylem planları ile de özellikle okullarda gerekli taramaların yapılacağı ve mağdur çocuklarımızın derhal korumaya alınacağı gerekli bütün tedbirlerin hiç vakit kaybetmeden devreye sokulması elzemdir.
Biz partimizin böyle bir sürece katkı vermesi bağlamında üzerimize ne düşüyorsa olağan üstü bir gayretle her türlü fedakarlığı yapmaya hazırız"