Beşler Grup Yönetim Kurulu Başkanı Mesut Çakmak, CNBC-E’de katıldığı canlı yayında Un sektöründeki son durumu anlatarak, “şükürler olsun 2024 yılında şu ana kadar un sektöründe bir sıkıntı olmadı. Aslında 2023 yılından başlamak lazım. Türkiye 2023 yılında tarihinin en büyük hasatı ile karşı karşıya kaldı. 20-22 milyon ton bir hasılat elde edildi. Türkiye hem ekiyor hem satıyor. 2024 yılında hasatı Tüik verilerine göre 20 milyon ton gibi bir hasat düşünüldü. Ancak bizim tahminimiz biraz daha altta gibi görünüyor. Ülkemizde şu anda hammaddemiz var. Bir sıkıntı yok. Zamanla bazı bölgelerde kalite sıkıntısı olabilir. Zaman zaman eksik olduğunda başka bölgelerden alarak eksikleri gideriyoruz” dedi.
ÜLKE OLARAK EKMELİYİZ Mesut Çakmak, “Biz ülke olarak ekmeliyiz. Neresi olursa oraya buğday ekmeliyiz. Arpa olur mısır olur fark etmez. Ülkemizi ithalatçı olmaktan kurtarmalıyız. Sektörümüzde çiftçi olan çok arkadaşımız var. Devletin aldığı bir karar ve bir politikası var. Sadece destekle veya fiyatla değil. Daha önce bin TL olan destek bu sene bin 750 TL’ye çıktı. Bunun yanında mazot, gübre gibi destekler veriliyor. Devletimiz buna karar veriyor. Çiftçi yeterince ekiyorsa bu destek ve fiyat yeterli” dedi.
YENİ JENERASYON ÇİFTÇİLİK Beşler Grup Yönetim Kurulu Başkanı Mesut Çakmak, “Eski tip çiftçilik bitti. Yeni jenerasyon makinalar oldu. Tarlalara bakım arttı. Yeni tarla yapımız oluştu. Sulama alanlarımız çoğaldı. Büyük destekler oluştu ve tonajlar artmaya başladı. 100-200 ton olan yerlerde sulu tarla olunca bu ton 500-600’lere kadar çıktı. Mısırda da arpada da artış mutlaka oldu. Tarım Bakanlığımızın yaptığı destek ve uygulama ile çiftçilerin önümüzdeki yıllarda daha çok verim alacağına inanıyorum” diye konuştu.
BUĞDAYIN %85’iNİ TÜRKİYE’DEN ALIYORUZ Mesut Çakmak, “Devletin aldığı karara saygı gösteriyoruz. Açıkçası devletimizin elinde de bir stok vardı ve hasat yeni geliyordu, o zaman da harman zamanı idi ve sanayici alsın dediler bizim de esnafımız taşın altına elini koyarak o dönemde hasılatları aldık. Fazla stok yapamadık açıkçası. Üretim yapmadan durmamız mümkün değil. 21 Haziran 15 Ekim olayında da ihracatımız biraz düşüş gösterdi açıkçası, sektörümüz biraz hazırlıksız yakalandı ancak bu kapanmayacak bir olay değil. İki gün önce TMO Genel Müdürümüz ile birlikteydik. %85’ini yurt içinden ’ini yurtdışından ithal etme izni verildi. Yıl sonuna kadar böyle bir ithalat yapabileceğiz. Umarım ihracatımız fazla düşmez, çünkü ihracat demek makinaların çarkının dönmesi ve çalışması demek. Devletimizin aldığı bu karara tüm sektörümüz saygı gösteriyor. Biz de istemeyiz ki paramız yurtdışına gitsin. Ancak oradan da ithalat yapmak zorunda kalıyoruz. Arkadaşlarımız gerek iç piyasadan gerekse de dış piyasadan buğday alıyoruz. %85 ülkemizden ’te yurtdışından buğday alımı yapıyoruz. Biz de istemeyiz ki paramız yurtdışına gitsin, Ancak devletimiz uluslararası para değerini de göz önünde bulundurarak bize destek oldu. Bu da ülkemizin bir değeri ve depoda duran buğdaylarımız da sizin bizim yani hepimizin buğdayı. Onun için özellikle biz kendi buğdaylarımızı tüketmeliyiz fakat yılsonuna kadar ancak dayanır dayanmaz bekleyip göreceğiz. Ve bizler de gerek tarım bakanımızdan, gerek ticaret bakanımızdan, gerekse de toprak mahsulleri ofisi Genel müdürümüzden destek bekliyoruz. Çünkü bu pazarlar kolay kazanamıyor ülke olarak büyük emekler verdik” dedi.