Ülkücü Milliyetçi Davanın çilekeşi Taş medreseli Mustafa Sansar hayatını kaybetti.
1975 yılında Gaziantep Atatürk lisesinde okurken , Komünist Akımına kapılan bir gurup Lenin Rusya sempatizanları Trenle İhtilal yapmak için eylem yaptıklarında kendilerine tepki vermek isteyenlere "Biz bu ihtilâli Halk için yaptık bize kim Dur diyorsa onlar Faşist tir" dediklerinde karşı zıt olaylar Atatürk Okul idarecileri ve öğretmenleri ülkücü iradeye sahip öğrencilere mobbing uyguluyor derslerine de ne kadar başarılı olurlarsa olsun kırık not veriyorlar, bunların bu davranışları öğrenciler arasında görüş ayrılığına yol açtı. Komünist Sosyalistlere karşı Faşist ülkücüler sık sık kavgalar meydana gelince cinayetlerde iki taraftan başlayınca Askeriye suça karışan'ları karışmayan'lari şüpheli sıfatıyla ifadelerini almak için tutuklayıp karakola oradan da ceza evine koyuyordu. Mustafa Sansar ve arkadaşları çıkarıldıkları mahkemece ağır ceza dan yargılandı kimi arkadaşı ise idam edildi.
TAŞ MEDRESELİ ARKADAŞLARININ DİLİNDEN Taş Medreseli Fevzi Koçoğlu, Ejder Kolsuz, Eşref Savaş, Sarı Hacı Necati Özkabalcı dan dinleyerek kaleme aldığım önemli notlar ve hatıraları sizlerle paylaşıyorum. Mustafa Sansar ve bir çok arkadaşımız ile her yıl Temmuz ayının 1- 15 inde ülke genelinde Dünyadaki mahkûm Türklerin kurtuluşu için programlar yapardık. 1978 yılı 4 Temmuz da Gaziantep E Tipi cezaevinde "İnsanlara Hürriyet Milletlere İstiklâl" adı altında altında program düzenledik üç gün ölüm orucu tutarak basında sesimizi tüm cihana duyurduk. Bizimle Gaziantep E tipi cezaevinde yatan daha sonra idam edilen Ahmet Kerse de Mustafa Sansar'ın yakın arkadaşıdır. Mustafa Sansar ve beraber ceza evinde yatan arkadaşları Ahmet Kerse,Burhan Gündüz, Fevzi Koçoğlu,Eşref Savaş, Sarı hacı Necati Özkabalcı,Ejder kolsuz,Enver Karaer,Abdurrahman Kılıç , Faruk Artaş , Şeref Gökdemir,Cuma Öztürkmen, Şerif Topal, Mustafa Altunbaş,Ejder Özyaşar ,Ali Çetiner, Vakkas Kaliz, Mehmet Ali Zorlu,Abdülkadir Zorlu,Celal Kaya, Menderes Kaya, Abdullah Uç, Şaban Özçiftçi ,Kamil Altun, Mehmet Bozkurt, Baklavacı Doğan, Şaban Öztokmak ,Orhan Erdana,Muzaffer Özkan
KIZI ASENA'NİN DİLİNDEN DİNLEYELİM "Babam Mustafa Sansar 1961 Kahramanmaraş doğumlu Gaziantep'te oturduğu yıllar ülkü ocaklarına gidip gelmeye başlıyor 1975 yıllarında suçlandığı sebepsiz bir olaydan dolayı ceza evine konuluyor uzun yıllar farklı farklı yerlerde hapis yatıyor görmüş olduğu ağır travma ve işkencelrrden dolayı ayak parmaklarının tırnakları çekiliyor o nedenden dolayı yaşamı boyu hiç tırnakları çıkmadı, Mahkum kadrosundan postaneye memur olarak atandı uzun süre çalıştıktan sonra Epilepsi hastası olduğunda malulen emekli oldu, 1996 yılında Ceritli aşiretine mensup saygın bir ailenin kızı olan annem Aysel Ceritli ile görücü usulüyle evlendi. 1997 yılında ilk ve tek kızı Asena olarak ben dünyaya geldim,1999 yılında kardeşim Yunus Alperen dünyaya geldi.
Babam merhametli ve inançlı biriydi, davasına küsmedi asla isyan etmedi evde kedi beslerdi onlara isimler takardı bir gün Beslemiş olduğu kedisi bir kaza sonucu öldüğünde 4 yavrusu vardı olanlara çok üzülmüştü gözleri yaşardı, kedinin yavrularına beraber bakıyorduk babam çok merhametli duygusal biriydi.4 yaşlarında lojmanda otururken elektrik kontağından çıkan kıvılcım dan dolayı tüm eşyalarınız ve hatıralarımız beraber yanmıştı komşuların yardımıyla kurtulduk. Epilepsi nöbeti ve ardından felçlilik geçirince sağlığını olumsuz yönde etkiledi sinirlerde bozuluyor dayanılmaz hale geliyordu. benimle bir babadan öte bir arkadaş gibiydik bana çok dua ederdi kuran okumayı çocuk yaşta öğrenmiş çok güzel okurdu, orucunu tutar cuma günleri mutlaka namaza giderdi
." Bize rıskımız gelirse cennetin büyük kapılarından gelsin diye dua ederdi.Tarih ve Türk Edebiyatı kitapları okurdu bana hep ordan güzel şeyler anlatırdı benimde okumamı isterdi. Bir gün kısmet oldu Umre ziyaretinde bulundum baban içinde orada umre yaptım geldiğimde bana küstü bende gidecektim diye söylendi. Kardeşim Yunus ismini ceza evinde çok sevdiği bir arkadaşı varmış ceza evinde ölü bulunduğunda onun ismini koymuştu. Babam okumamız için çok gayretler gösterdi kpss ye çalışıp 5 yıl önce 112 Paramedik Hemşire olaraktan İstanbul'da göreve başladım babam çok sevinmişti Annem ve kardeşimle İstanbul'a yerleştik beni yalnız bırakmak istemiyorlardı Kardeşim Yunus Alperen Bir kargo firmasında iş buldu annem bizim her şeyimizle alakadar oluyordu.Babamla sürekli irtibat hâlinde konuşuyoruz kendisi İstanbul'a yanıma gelmek istemiyordu çünkü çevresinde sevdiği dostlarından arkadaşlarından vaz geçemiyordu bizde fazla üzülmesin diye arkadaşlarının önerisiyle 1+1 stüdyo daire tutuldu orada yakın arkadaşlarından isimleri bende saklı 5 veya 6 kişi her türlü ihtiyacını karşılıyordu Güçsüzler Yurdundanda kaldı orada rahat edemedi sürekli dışarıya çıkmak dostlarını ziyaret etmek istiyordu rahatsızlık kendisini baya yıprattı.Görüşmemizin son gecesiydi uzun uzun konuştuk sanki benimle vedalaşıyor'du belki 20 defa Güzel kızım,güzel kızım diye tekrarladı.
Babamın ölüm haberini görev başındayken aldım. Annen ve kardeşim beraber otobüsle gelmek için hazırlandık otogarda talihsiz bir olay yaşadık Annem otobüse binerken yıkıldı ayağını kırdı onlar kardeşimle hastaneye gitmek zorunda kaldılar kendim ilk uçakla Gaziantep'e geldim sağ olsunlar babamın sevdiği dostları ve Ocak başkanı hazırlıkları tamamlamış bizleri bekliyorlardı.ilk isteğim kefene sarılmış yüzünü görmek idi , yüzü nur içerisindeydi adeta gülümsüyordu son kez alnından öperek ebediyete uğurladık. Kabrin Nur Mekanın Cennet olsun canım Babam senin izinden, senin sözünden ,senin nasihatın'dan vazgeçmeyeceğim sürekli dualarımda olacaksın seni çok ama çok seviyorum canım Babacığım.. Kızın Asena Sansar 20.12.2024