Prens Harry, İngiltere Kraliyet ailesinde 130 yıl sonra bir ilke imza atarak, Daily Mirror, Sunday Mirror ve Sunday People'ın yayıncısı Mirror Group Newspapers'a açtığı dava kapsamında tanık sıfatıyla hakim karşısına çıktı. 50 sayfalık yazılı ifade veren Harry, MGN'nin avukatı Andrew Green tarafından da çapraz sorguya alındı.
İngiltere Kraliyet ailesinde 130 yıl sonra bir ilke imza atan Prens Harry, telefon dinleme ve yasa dışı yollarla özel bilgi toplama suçlamasıyla Daily Mirror, Sunday Mirror ve Sunday People'ın yayıncısı Mirror Group Newspapers'a (MGN) açtığı tazminat davası kapsamında tanık sıfatıyla hakim karşısına çıktı. İngiliz tahtının beşinci varisi olan Harry, 50 sayfalık yazılı ifade verdi ve MGN''nin avukatı Andrew Green tarafından çapraz sorguya çekildi.
BASINI DEPRESYON VE PARANOYA NÖBETLERİNDEN SORUMLU TUTTU
Londra Yüksek Mahkemesi'nde görülen davada Prens Harry, doğduğundan beri ''basın düşmanlığı yaşadığını'' ifade ederek, bilgisayar korsanlığından kaynaklandığına inandığı hikayelerin yalnızca güvenlik endişelerine yol açmadığını, aynı zamanda ilişkilerine de zarar verdiğini söyledi. Harry, basının kız arkadaşlarıyla olan ilişkilerini yok etmeye çalıştığını, eski sevgilisi Chelsy Davy'den ayrılmasına neden olduğunu, arkadaş çevresinin küçülmesine, depresyon ve paranoya nöbetlerinden sorumlu olduğunu belirterek, "Kimseye güvenemeyeceğimi hissettim ki bu, özellikle bu kadar genç yaşta benim için korkunç bir duyguydu" dedi.
Prens Harry, insanların trafik kazasında hayatını kaybeden annesi Prenses Diana'nın özel hayatına yasa dışı bir şekilde izinsiz girmesi düşüncesinin kendisini "kötü hissetmesine" neden olduğunu ifade etti.
"DAKTİLONUZ DAHA NE KADAR PARMAKLARINIZA KAN BULAŞTIRACAK"
Prens Harry, magazin dergilerinin kendisinin ve eşi Meghan'ın özel hayatlarına "nefret ve tacizi" kışkırttığını söyleyerek, "Şimdi geriye dönüp baktığımda, onların bu tür davranışları son derece aşağılık" ifadelerini kullandı. Kimden bahsettiği sorulan Prens Harry, "Çok fazla acıya, üzüntüye ve bazı durumlarda belki de istemeden ölüme neden olmaktan sorumlu olan bazı editörler ve gazeteciler. Birisi bu çılgınlığa bir son vermeden önce, daktilonuz daha ne kadar parmaklarınıza kan bulaştıracak?" dedi.