İNSANA HAYAT VEREN RUH MUDUR?

Yazının Giriş Tarihi: 18.12.2024 11:13
Yazının Güncellenme Tarihi: 18.12.2024 12:42

Yüce Rabbimize sonsuz hamd ve şükrederiz ki bizleri bir defa daha Allah’tan bahsetmek üzere, mutluluktan bahsetmek üzere, O’nun güzelliklerinden bahsetmek üzere bir araya getirdi. Çünkü Allah’ın yarattığı her şey, güzele dönüktür.

Allah sizleri, kâinatın en üstün mahlûkları olarak yarattı. Sizlerden daha kıymetli bir varlığı olsaydı Kur’ân-ı Kerim’inde diyecekti ki: “Ben sizi (insanları) başka bir mahlûkum için yarattım.” Öyle demiyor. Diyor ki: “Kâinatta ne varsa hepsini sizin için yarattım ve sizin emrinize musahhar kıldım. (Câsiye-13)”

Peki, insan niçin yaratılmış? Allah için yaratılmış. Unutmayın; hepiniz Allah için yaratıldınız. Ve şu kâinat üzerinde insandan başka Allah için yaratılan bir mahlûk mevcut değil. Allah için yaratılmanızın arkasında ne var? Ruhunuzun ölmeden evvel veya öldükten sonra mutlaka Allah’a geri dönmesi. Başlangıçta Allah’ta olan ruhunuz, size emanet olarak verildi; onu hayattayken tekrar Allah’a geri döndürebilmeniz için ve Allah’ın Zat’ının sizin ruhunuza sığınak olabilmesi için.

Günümüzde “İnsana hayat veren ruhtur. Ruh vücuttan ayrılırsa kişi ölür.” inancı maalesef tüm topluma hâkim olmuştur. Oysaki Allahû Tealâ Hicr Suresinin 23. âyet-i kerimesinde buyuruyor ki: “Hayatı Biz veririz ve hayatı Biz alırız.” Öyleyse ruh insana hayat veremez. Ruh da Allah’ın bir yaratığıdır. Hayatı veren de alan da Allah’tır.

Allahû Tealâ Âli İmrân-83’te buyuruyor ki: “Onlar, hâlâ Allah'ın dîninden başkasını mı arıyorlar? Halbuki göklerde ve yerde kim varsa, hepsi tav'an ve kerhen (isteyerek ve istemeyerek) O'na teslim oldular ve onlar, O'na (Allah'a), geri döndürülecekler.”

İnsanlar, ya kerhen ya da tav’an (isteyerek veya istemeyerek) mutlaka ruhlarını Allah’a teslim edeceklerdir. Ruh, Allah’tan gelmiştir, Allah’a geri dönecektir. İster kâfir ister putperest ister mecusi ister velî, kim olursa olsun herkesin ruhu ölümle mutlaka Allah’a ulaşır. Marifet, hayattayken ruhu Allah’a ulaştırmak, ermiş evliya olmaktır. Ruhumuzu hayattayken Allah’a ulaştırmamız, Allahû Tealâ tarafından 12 defa üzerimize farz kılınmıştır.

Kur’ân-ı Kerim bir hidayet rehberidir. Hidayet, hayattayken insan ruhunun Allah’a ulaşmasıdır. Allahû Tealâ buyuruyor ki:
“İnne hudâllâhi huvel hudâ: Muhakkak ki; Allah’a ulaşmak var ya işte o, hidayettir. 2/BAKARA-120”
“İnnel hudâ hudallâhi: Muhakkak ki; hidayet, Allah’a ulaşmaktır. 3/ÂLİ İMRÂN-73”

Allahû Tealâ’nın insanı mutluluğa ulaştıracak olan iki emri vardır ki bunlar:
1- “Ruhunuzu ölmeden evvel Allah’a ulaştırın.” emri.
2- “Nefsinizi tezkiye edin.” emri.

İkisi de kişiyi aynı noktaya ulaştırır; mutluluk. Ama böyle bir neticeye ulaşabilmek için Allahû Tealâ önce “Allah’a ulaşmayı dilemeyi” yani ruhumuzu Allah’a ulaştırmayı dilememizi farz kılmıştır. Bir insan ruhunu hayattayken Allah’a ulaştırmayı dilerse Allah’ın cennetine muhatap olur, muhakkak cennete girer. Allah’a ulaşmayı dilemeden ölürse gideceği yer cehennemdir.

10/YÛNUS-7: Muhakkak ki onlar, Bize ulaşmayı (hayatta iken ruhlarını Allah’a ulaştırmayı) dilemezler. Dünya hayatından razı olmuşlardır ve onunla doyuma ulaşmışlardır ve onlar âyetlerimizden gâfil olanlardır.
10/YÛNUS-8: İşte onların kazandıkları (dereceler) gereğince varacakları yer ateştir (cehennemdir).

Allah’a ulaşmayı dileyen kişi, Allahû Tealâ tarafından mürşide ulaştırılır. Tâbiiyetle birlikte kişinin ruhu vücudundan ayrılır, Allah’a doğru seyri sülûk ismi verilen yolculuğa çıkar. Ruhun gök katlarında ilerleyebilmesi, kişinin zikir yapmasına ve zikirle nefsin 7 kademede nurlanmasına bağlıdır. Bu sebeple zikir, ibadetlerin sultanıdır.

73/MUZZEMMİL-8: Ve Rabbinin İsmi’ni zikret ve herşeyden kesilerek O’na ulaş.

Biz Allah’ın ismini zikrettikçe Nefs-i Emmare, Nefs-i Levvame, Nefs-i Mülhime, Nefs-i Mutmainne, Nefs-i Radiye, Nefs-i Mardiyye, Nefs-i Tezkiye olmak üzere tam 7 tane nefs kademesinde nefs tezkiyesi gerçekleşir. Nefsi tezkiye olan kişinin ruhu, 7 gök katını aşarak Yokluk’ta Allah’ın Zat’ına ulaşır: “Ve kim tezkiye olursa (nefsini tezkiye ederse), o taktirde bunu sadece kendi nefsi için yapar. Ve dönüş (varış) Allah’adır (Nefs tezkiyesi ile ruh Allah’a döner, ulaşır). 35/FÂTIR-18”

Ruh, Allah’ın emrindendir ve bize emanet olarak verilmiştir. Has olan, hayattayken ruhun Allah’a ulaştırılmasıdır. Bize Allah’ın Zat’ından üfürülen ruhu, Allah’ın 73 âyet-i kerimede açıkladığı ve 12 âyet-i kerimede farz kıldığı gibi hayattayken Sahibine ulaştırmak boynumuzun borcudur. Bunu yaparsak ermiş evliyadan oluruz. Allah razı olsun. Sizleri çok ama çok seviyoruz, kalbimizden…

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.