Yetim Gaziantep

Yazının Giriş Tarihi: 09.12.2024 10:03
Yazının Güncellenme Tarihi: 09.12.2024 11:59

Sıcak suya banılmış bir Gaziantep peyniri gibi sündü sündü gitti böğrün...
İçi oyulmuş acı biber gibi tam ortasından delindi göğsün!
Dòvende unutulmuş ekmek gibi kurudu bitti gönlün.
Çenesi çekilmişlerin diline pelesenk olmuş bir Antep karası gibi israf oldu ömrün...

Aha sonunda yetim oldun!
Bir garip vatandaşlığa soyundun.
Niye sesin içine kaçtı?
Bu zamandan ehvenini gördün de mi sustun!
"Babanız kim?" diye meydan meydan çığıranlar aşkına, nefesini kim için neden yordun?

Sokağa çıktın, sel aldı.
Binaya girdin, zelzele oldu.
Okul üstüne okul yaptın sıralamada sonlara kaldın.
En büyük cami diye diye çöktü; mümini

KORKUT'tun!
Han hamam şekil verdin, ele sundun...
Adı sanı yan yana gelmekten değirmeni bir olmuşların çarkına vuruldun.

İçimiz şişti aynı siluetlerin evcilik oynar gibi koltuk paslaştığı liyakatsizlik oyunundan.
Dilimiz şişti kapalı kapılar ardında adamlık taslayıp da meydanda kuzu kesilen figüranlardan!

Ah ulan ah!
Nasıl bir zamana denk geldik be kardeşim,her bir günü ayrı yavan.

"Babanız kim" sorusunu duymadıysan suç sen de Ey sayın hemşehrilerim, pek saygıdeğer ve pek muhterem Gaziantepli İnsan!

Markalar şehrinin dili bu mu olmalı hele yok mu bunu bir açıklayan?

Yeri Mamed yeriii.
Bize buralar dar gelir artık.
Doğruya köy kalmadı kovulmaktan!

Elbet doğruluk ile inşaa edilir yine memleket, oynasın şimdilik herkes rolünü son perde kapanmadan ama yetime üzülürüm de yetimmiş gibi muameleye maruz kalana üzülmem asla küsen küssün darılan darılsın aldırmam...

Zira Şehreküstlüdür babam!
Lakin şehrime küsmem her ne kadar da zaman zaman çokça kızsam.

Babama gelirsek;
Ökkaş Bahri Mısırlıgil'dir adı.
Şer değildir ama adamın hasıdır; gurur duyarım her an.
Bir daha bana kimse sormasın, "Baban kimdir?" diye, cevabımı sakınmam.

Biz acıtarak sevenlerdeniz memleketimizi, harcayarak olanlardan değiliz bilen bilir bizi, bilmeyene de kendimi yorup laf anlatamam.

Zira anlayana sivrisinek saz anlamayana davul zurna az misali zamandayız şuan!

Ne güzel demiş, "Ve her şey bittiğinde hatırlayacağımız, düşmanlarımızın sözleri değil, dostlarımızın sessizliği olacaktır." diyen Aliya İzzetbegoviç Başkan!

Fatma bacım sen değilsin elbet düşman!
Bir ileri iki geri yönetiyorsun Gaziantep'i tastamam!
Ne güzel olur bir de sesi özgün çıkana kulağının üstüne yatmasan.
Sana hatanı söylemeyen de ara düşmanlığı fazla uzaklara bakmadan...
32 dişi meydanda, kibarlığı tavanda, hürmeti Fizan'a kadar yol olanlarda bulacak mısın bakalım aynı muameleyi koltuğun ardından!?

Velhasıl, "Aman ha sakın küsmesin bana bakan başkan.Yayınlatacak kitabım, verecek bir sürü eğitim, koçluk ve danışmanlık işim var.Yoruldum etik olanların geriye düştüğü haksız bir ortamda dürüstçe kendi yağımda kavrulmaktan. Dalkavukluk yapamam ama deneme süresi verilirse güzel döşerim (s)övgüleri sivridir dilim piyasada manşet bırakmam." dememi bekleyen

varsa taklacı tarlacılar gibi, el pençe duranlar gibi, memleket sevgisi bir rozetlik olanlar gibi, kalabalıkta şuncu tenhada buncu olanlar gibi daha çok bekler, altını çizelim unutmadan!

Hadi Allah'a emanet olunuz, babam geldi kızar sonra daha da yazıp geç kalırsam.
Biz de vakit nakittir.
Erken kalkan yol alır erken ayan yolda kalır dersem anlayan çıkar elbet vesselam.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.