Gaziantep Futbol Kulübü’nde son günlerde yaşananlar adeta başımızı döndürdü. Nasıl mı? Gaziantep FK sezona başlarken kısıtlı kadro, transfer tahtası kapalı, az parayla çok iş yapalım mantığıyla yola çıktı. Ancak evdeki hesap çarşıya uymadı. Günay başta olmak üzere tam 10 futbolcu kulüpten ayrıldılar. Deprem sonrasında “iskelet kadromuz duruyor” diyen Başkan ve yöneticiler bu kez “transferi nasıl yaparız” çabasına düştüler. Ancak bizim evladımız olan Erdal Güneş eli kolu bağlı elindeki malzemeyi hazırlayarak en iyi şekilde sahaya sürmek zorundaydı. Nasıl olsa “Erdal bizden bir şey istemez” deniyordu. Ancak ikinci etap kampı Bolu’da bittikten sonra Erdal Güneş, istifa ederek “ben yokum artık” diyerek bırakmak istedi. Çünkü transfer yapamayan, tahtayı açamayan ve gidenlerin yerini dolduramayan Gaziantep FK’nın gidişatı çokta iyi değildi . Başkan, yöneticiler, bizler Erdal hocayla birebir görüşerek pes etmek yok hocam sonuna kadar hep birlikte savaşacağız dedik. Bu istifadan sonra yönetim acil bir şekilde önce transfer tahtasını açtı arkasından Eminönü gemisinden inen ve futbolcuyum diyen herkesi aldı getirdi. 
Tam dört hafta önce söyledik. Bu takımın üst üste  maçları kaybedeceğini ve ayla gün gibi ortadaydı. Bunu söyledik ve yazdık. Çünkü bu dört haftada hem Fenerbahçe ile hem de Galatasaray ile oynuyorsun. Mutlaka bu maçların zor olacağı bir gerçekti. Nitekim elindeki malzeme ile en iyi yemeği yapmaya çalışan aşçımız  Erdal Güneş ve ekibi her şeye rağmen son maçlarda takımın toparlanmasını sağladı. Yeni gelen futbolculardan hiçbir katkı alamayan Gaziantep maalesef dört maç sonra dibe vurdu . Riski göze alamayan başkan ve yöneticileri ilk olarak Erdal Güneş ile ardından Adnan Erkan ile yolları ayırdı.. Doğal olarak Türkiye’de ilk başarısız sonuçta gidenler mutlaka teknik direktörler olmuştur. Maalesef Gaziantep’te de Erdal hoca gitti. Ama tüm spor kamuoyu biliyor ki, bu başarısız sonuçların altında Erdal Güneş’in hiçbir suçu yoktu . Zaten Galatasaray karşılaşmasında da Erdal ile ilgili en ufak bir çatlak ses çıkmadı. Çünkü herkes takımı da transferleri de çok iyi biliyordu. 
Neyse bunlar olacak, ama daha sonra yaşananlar ve teknik direktör seçimi beni şaşırtmadı değil. Sumudica Gaziantep’te başarılı olabilir. Bazı kesimler onu sevebilir ama Sumudica,  Gaziantep’ten nasıl gönderildi ve neden gönderildi başkan ve yöneticiler bunu biliyorlar mı? Mutlaka biliyorlardır. Çünkü yılda 11 milyar dolarlık ihracat yapan ve sanayisiyle Türkiye’ye örnek olan Gaziantep şimdi Sumudica tarafından küçük düşürülmüştü. Açıklamalarıyla Gaziantep’i yerle bir eden ve kulübedeki hareketleriyle 6317 şehit veren Gaziantep’e yakışmayan bir görüntü sergiliyordu . Şehrin önde gelenleri “bu bize yakışmıyor” diyerek teknik direktör Sumudica’yı göndermişlerdi. Ama göndermek çokta kolay olmamıştı. Nasıl mı? Sumudica parasını hesabında görmeden ve banka memurunun paran hesabına yattı hocam demesinden sonra notere giderek sözleşmesini imzalayıp Gaziantep’ten ayrılmıştı. İş ciddiye binince ben şaka yaptım demişti. Ama Napolyon’un diğer yüzü hiç de öyle değildi . Bunu sevgili yöneticilere hatırlatmak istedim. Bu saatten sonra bakalım Sumudica transfer isteyecek mi veya Gaziantep’in evladı Erdal Güneş’in elinde olan malzemeyle yemek yapabilecek mi? hep birlikte göreceğiz. Dilerim Gaziantep Futbol Kulübü başarılı olsun. Çünkü Süper Lig’de ve başka liglerde başka takımımız yok. Hepimiz bu takıma sahip çıkmak zorundayız. Aksi halde  2-3 hafta sonra başarısız olursa ne Sumudica kalır ne yönetim kalır, ne de Gaziantep FK kalır. Transferleri merakla bekliyorum.